Havza Haber Ajansı muhabirinin Hürmüzgan'dan bildirdiğine göre, Hürmüzgan Eyaleti Velayet-i Fakih Kadın ve Aile İşleri Müdürü Nergis Bigleri Hürmüzgan eyaletindeki kadınlar alanındaki kültürel aktivistlerle bir araya gelerek, İslam İnkılabı standartlarına uygun kadının yerini açıkladı ve İslam İnkılabı'nın bakış açısının kadına yönelik gerçekçi ve İslami temellere dayandığını ifade etti.

Bu toplantıda, kadınların yeni İslami medeniyetin gerçekleşmesindeki rolüne değinen Bigleri, kadınların bilimsel, sosyal ve kültürel alanlarda sorumlu bir şekilde yer almasının önemini vurguladı ve şöyle dedi: "İnkılapcı standartlarda kadından bahsedildiğinde, artık o kadın yapay ve törensel bir konumda değildir; aksine, sağlam, hedefe yönelik ve değerli bir konumu vardır ve İnkılabın yüksek hedeflerine doğru ilerlemektedir."

Bigleri İslam İnkılabı sonrası kadının konumundaki değişikliklere dikkat çekerek şöyle dedi: "İslam İnkılabı'ndan sonra ciddi bir şekilde incelenen önemli konulardan biri kadın meselesiydi. Batı toplumu kadını seküler ideolojinin reklam aracı ve tüketim nesnesi haline getirdiği bir ortamda, İslam İnkılabı gerçekçi bir bakış açısıyla kadına yüksek ve ilahi konumunu geri kazandırdı."

Bigleri devamında şöyle dedi: "İslam toplumunda kadın ve erkek cinsiyet farkı olmaksızın her ikisi de gerçek büyüme ve olgunlaşma yolunda ilerleyebilir. İslam İnkılabı düşüncesinde insanlara cinsiyetçi bir bakış açısı yoktur. Bu İnkılap kadını Batı'nın reklamları ve zulmünden kurtardı ve ona insani ve ilahi kimliğini geri verdi."

Hürmüzgan eyaletindeki Velayet-i Fakih Ofisinin Kadın ve Aile İşleri Müdürü olan Bigleri, Rehber'in sözlerine atıfta bulunarak, kadınların ülkenin ilerlemesindeki rolüne vurgu yaptı ve şöyle dedi: "İslam İnkılabı Rehberi, kadınlar her alanda sorumlu adımlar attığında o alandaki ilerlemenin kat kat artacağını defalarca vurgulamıştır. Dindar kadınlar, İslam medeniyetinin ilerlemesinde ve İnkılaba ait alanlarda eşsiz bir rol oynamaktadırlar ve ülkenin ilerleme yolunu hızlandırabilirler."

Bigleri Batı'nın kadına bakış açısını eleştirerek "Kadın krizi" ifadesinin Batı toplumlarında gözlemlenen acı bir gerçek olduğunu belirtti ve Batı'nın kadına bakışının özgürlük adı altında bir zulüm ve aşağılamadan başka bir şey olmadığını vurguladı. "Bu bakış açısı kadını reklamlar ve kâr hırsları için bir araç haline getirmiştir ve onun insani kimliğini kriz içinde bırakmıştır." dedi.

Bigleri İslam İnkılabı standartlarına uygun kadını dünya çapında üçüncü bir kadın modeli olarak tanımladı ve şunları söyledi "İnkılapçı standartlarda kadın, hem dinini, başörtüsünü, kadınlığını ve zarafetini koruyan hem de çeşitli bilimsel, araştırma, siyasi ve sosyal alanlarda rol oynayan bir kadındır. Bu kadın yalnızca ailede eş ve anne olarak medeniyet inşa etmez; aynı zamanda toplumda da medeniyet inşacısıdır. Bu model, İslam İnkılabı düşüncesinin bir ürünüdür ve dünyaya sunulmuştur."

Bigleri devamında şöyle dedi: "Eğer İranlı kadınların farklı alanlardaki başarılarına bakarsak, bilim insanları, üniversite hocaları ve araştırmacıların geniş katılımı, İslam İnkılabı'nın kadının yerini gerçekleştirmedeki başarısını göstermektedir. Bu yol hâlâ ilerlemektedir ve Rehber'in belirttiği gibi bu hareket İslam medeniyetinde zirvesine ulaşana kadar devam edecektir."

Bigleri şöyle vurguladı: "İslam İnkılabı'nın standartlarına uygun kadının medeniyet inşasına evden başlaması gerekir. O eş, anne ve kız kardeş rolünde sorumlu bir şekilde nesiller yetiştirebilir; bu nesiller sosyal ve kültürel alanlarda başarılı olabilir. Bu medeniyet inşası evden başlayıp topluma yayılmaktadır."

Kültürel aktivistlerden, İslam İnkılabı standartlarına uygun kadın modelinin kökleşmesi için çaba sarf etmelerini isteyen Bigleri bu mesajı dünyaya iletmelerini ve İranlı Müslüman kadının kimliğini küresel bir modele dönüştürmelerini istedi.